31 Temmuz 2016 Pazar

ÇOCUKLAR KÖYÜ BİLMELİ (İsmail KARA) ------------

       ÇOCUKLAR KÖYÜ BİLMELİ
                                                             ---İsmail KARA---
       Uzun yıllardan beri köylülerimiz şehirlere akın etti.
         Bunun sonucu çarpık kentleşme gelişti (-).
         Büyük şehirler gecekondu dediğimiz çoğu salaş binalarla doldu.
         Siyasî erk, bu durumu önleme yerine gecekondulara her türlü hizmeti verdi ve adeta teşvik etti.
         Daha sonra çoğunluğu kamu arsaları üzerinde yapılan gecekondulara tapuları verildi.
         Çarpıklık üstüne çarpıklık derken; kentsel dönüşüm başladı.
         Gecekonduların yerlerine apartmanlar dikildi.
         Her gecekondu sahibi, birkaç dairenin sahibi oldu bu kez...
         Bunlara sanırım dünyada ender rastlanılır.
         Son olarak “Köye Dönüş Projesi” başlatıldı.
         Kentlere iyice yerleşen köylüm, köyüne döner mi şimdi?
Çoğu büyükler, köylerini unuttu. Çoğu çocuk, köyü hiç bilmiyor.
         Dün bir eğitim kurumunda çalışan arkadaşım Müjdat Sanat’la konuşuyorduk. Bana aynen şunları söyledi;
         “Çocuklar köyü tanımalı. Bazı kurumlar başarılı öğrenciler için gezi-tatil programları düzenliyor. Bunları keşke köylere yönelik yapsalar. Onlara köyleri tanıtsalar, köyde hayatı öğretseler daha iyi olmaz mı? Üstelik köye dönüş projeleri başlatılmışken”...
         Müjdat bey de bir köy çocuğu ve onbeş gün kendi köyünde tatil yapmanın zevkini tatmış. Bir dağ köyünde geçirdiği o onbeş günü de bana ballandıra ballandıra anlattı ki, öyle bir köye gidesim geldi.
         Evet! Çocuklarımızın çoğu atalarının içinde yetişip geldikleri köylerini bilmiyor. Çocuklar yavaş yavaş köyü, köylerini tanımalı. Müjdat beye aynen katılıyorum. Yarınlarda köye döndüklerinde şaşırıp kalırlar yoksa... Yediğimiz meyvelerin, sebzelerin, esas maddesi buğday olan ekmeğimizin nerelerde nasıl yetiştiğini öğrenmeli...
        Köyün havasını, suyunu tatmalı, doğallıklarını yakından görmeli...
        Yazları “tatile gitme” de düşünülen şey deniz kenarları oluyor. Köyler, yaylalar akla hiç gelmiyor.
        Oysa, Anadolu’da  tatillik çok köyler, beldeler, kasabalar var. Bol bol temiz hava/oksijen depolayabileceğiniz ne güzel yerler var. Doğa sporları yapabileceğiniz  yerler var. Özetle oralarda sağlık var, sağlık.
        Bazı hastalıkların tedavisi bile oralarda... Doktorlar bile bazı hastalarını bol oksijenli ormanlık yerlere gönderiyor, biliyorsunuz.
        Çocuklarımız köyü tanısın, doğal güzellikleri görsün.
        Ulu bildiğiniz şey deniz olmasın!
            

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder