15 Mayıs 2016 Pazar

TÜLAY AKSAR RESİM SERGİSİ AÇILDI

      TÜLAY AKSAR RESİM SERGİSİ
                                                                                ---İsmail KARA---  
       Tülay Aksar kişisel resim sergisi, geçtiğimiz gün Atlantis AVM’de açıldı.
       Bir süredir AGİKAD (Ankara Girişimci Kadınlar Derneği) da resim kursu veren ressam Tülay Aksar, Atlantis AVM (Batıkent) de kişisel resim sergisini açtı.
       Daha önce bazı karma resim sergilerine katılan Aksar’ın kişisel bu resim sergisi, resimseverler tarafından ilgiyle izlendi.
       Aksar, resim sergisinde, bazı kursiyerlerinin resimlerine de yer verdi.
       Açılışa AGİKAD yönetim kurulu üyeleri ile katılan Başkanı İnsaf Kılıç, sanatın toplum hayatında çok önemli bir işlev gördüğüne işaret eden kısa bir konuşma yaptı ve Ressam Aksar’ı özverili çalışmaları nedeniyle kutladı. Kılıç, Aksar’a ayrıca bir plaket sundu.
       TÜLAY AKSAR KİMDİR?
       1968 yılında Kayseri' de doğdu. İlk -orta ve lise öğrenimini Ankara-Yenimahalle 'de tamamladı. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümünden 1990 yılında mezun oldu. Özel sektörde peyzaj mimarı olarak çalışıp emekli oldu.
       2007-2012 yılları arasında  ''karakalem, yağlıboya, suluboya, pastel ve gravür '' ile ilgili resim kurslarına katıldı. 2015 yılından beri resim kurslarında '' karakalem, suluboya, pastel ve gravür '' dersi veriyor. Evli ve 2 kız annesidir.

     
       80 YAŞINDA YENİ BİR RESSAM
       Resam Tülay Aksar’ın resim kursuna katılan 80 yaşındaki Yaşagül Evir’in yaptığı tablolar da sergide oldukça dikkat çekti. Eserleriyle gençleri adeta kıskandırıyordu. Açılışa katılan çok kişi, Yaşagül teyzeyle yakından ilgilenip O’nunla sohbet etti.

      

10 Mayıs 2016 Salı

NİNNİLERLE BÜYÜDÜK - İsmail KARA

      NİNNİLERLE BÜYÜDÜK
                                                            ---İsmail KARA---
       Ninnilerle büyüdük biz.
       “Uyusun da, büyüsün yavrum, ninni!” derdi hep annemiz.
       Uyku, küçük çocuklar için gerekli bir şey, bir gıda…
       “Uyusun da, büyüsün yavrum, ninni” sözlerine ta bebekken o kadar alıştık ki; kulaklarımızın derinliklerine işledi.
       Vücutlarımız gelişti, kocaman insanlar olduk, bir türlü unutamadık.
       Ve, ve uyumaya devam ettik.
       Neden?
       Çünkü, büyüklerimiz, muhterem büyüklerimiz; bizleri uyutmak için o kadar “ninni” üretip söylediler ki, deme gitsin.
       Biz uyurken, onlar da rahat rahat işlerini gördüler.  Kapacakları parsayı kaptılar; alacakları hanı, apartmanı, arsayı aldılar biz uyurken…
       Bir iş arkadaşım vardı, şöyle şaka yapardı; “Ben uyurken gözlerim görmüyor yahu”…
       Onun dediği gibi, gözlerimiz görmüyordu biz uyurken…
       Gözlerimiz görmeyince, dilimiz de açılmıyordu. Ve diyemedik ki; “Mamamıza dokunmayın, o mamada bizim de payımız var”. 
       Onlar “sade ninniler” söylemekle kalmıyor, bir yandan da masal anlatıyorlardı bize; “Hep birlikte gelişiyoruz, kalkınıyoruz, büyüyoruz” masalları… Ne kadar da mutlu oluyorduk.
       Ne kurtları, ne çakalları ne de Kaf dağının ardındaki devi görmüyorduk.
       Nereden gelmiştik, nereye gidiyorduk; bilmiyorduk. Yollar pusluydu, yollar sisliydi.
       Göremezdik de çünkü uyuyorduk. Gözlerimiz kapalıydı. İlerideki sesleri duymuyorduk, çünkü kulaklarımız da tıkalıydı.
       Babalar işi biliyordu. İyi çalışıyorlardı, biz bu haldeyken… Kardeş üstüne kardeş geliyordu. Analarımız ağlasa da kimin umurundaydı? Onlara zaten sürekli “ninni” söyletmekti amaçları…
       “Uyusun da büyüsün, yavrum ninni”…
       Günün birinde bir büyük baba bu konuda uyarmış ve şöyle demişti; “Uyuyan milletler ya ölür, ya da köle olarak uyanır”.
       Aldırmadık biz ve uyumaya devam ettik.
       Bu bir “Kış uykusu” desek o da değil çünkü biz, yılın dört mevsimi uyuyoruz, yıllardır uyuyoruz.
       Acaba ne zaman uyanırız, diye kimse sormasın. Büyüklerimizin “Uyusun da büyüsün yavrum, ninni” sözleri sürdükçe ve kafamızı yastıktan kaldırıp “Mamamıza dokunmayın” demedikçe; uyumaya devam edeceğiz her hâlde…
       İyi uyanmalar diliyorum.