17 Ocak 2014 Cuma

ŞAİR, İNSAN VE DİL

ŞAİR, İNSAN ve DİL

---İsmail KARA---
Şair, hassas insandır.
Şair, yufka yüreklidir.
Şair, alçak gönüllüdür.

Bunun için de şair, insanları ve doğayı sever. O, insanların ve doğanın içindedir zaten… Yüksekte değildir. Kimseye tepeden bakmaz.

Yalnız şair değil -anormal duygulara sahip olmayan- herkes, büyüdükçe olgunlaşır. Olgunlaştıkça ballanır. Ballandıkça dillenir.

“Tatlı dil, yılanı deliğinden çıkarır”. Acı dil, aklı baştan alır. Büyük lokma yenir ama büyük söylenmez. Hele kendini bilen insan hiç övünmez, onu başkalarına bırakır.

Ziya Paşa şöyle diyor ; Şairlik yaradılıştan, yani doğuştan gelen bir yetenek işidir. Kısacası Allah vergisidir”. Devamla; Çeşitli inançlar, düşünceler onu bağlamaz ve elde edeceği faydalar, kendisini esir edemez, büyüleyemez. Gerçek şair, hiçbir şeye metelik vermeyen, maddi çıkar peşinde koşmayan, hatta bunları hiçe sayandır.
Mefaat için ikiyüzlülük etmez, servet, makam ve şöhret sahibi kimselere de yalakalıkta bulunmaz. Kanaatkârdır. Kimsenin önünde eğilmez. Dünyanın derdini de zevkini de saymaz. Acıya da sevince de değer vermez. Yalan, dolan bilmez. Ne yaparsa, toplum için yapar” diyor.

Günümüzde yukarıdaki şartların hiçbirini  taşımayan ve şiiri hiç de anlamayan bazı kişiler; zorla alt alta getirdikleri birkaç sözüm ona dizeyle ortaya çıkıyor ve de böbürlenerek “ben şairim” diyebiliyor. Hatta bazıları, yazdıklarının hemen bestelenmesini bile istiyorlar.

Bu ve bunun gibi durumlardan çok üzüntü duyan şair ve yazar dostum İsa Kayacan; “Gelin, biz şu şiiri biraz dinlendirelim” diyerek, kötü şiirin iyi ve güzel şiiri gölgede bırakmasının, boğmasının önüne geçilmesini istiyor.

“Yoğurdum karadır diyen olmaz”. Fakat, yoğurdunda kara olabileceğini kabul eden kişi, mert kişidir.

Zanaatta bile çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemleri vardır. Çırak ve kalfa olmadan usta olunabilir mi ? Sanatta da bu böyle…

Unutmayalım ki, merdiven her zaman basamak basamak çıkılır. Basamakların sayısı (x) dir. Son basamağa çıktığını sanan aldanır. Yanlışlıkla karpuz kabuğuna basar ve sırt üstü yere yığılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder