PAZAR KEYFİ - 8 -

P A Z A R  K E Y F İ  - 8 -

Değerli dostlar bu gün yine sizler için hazırladıklarım var. Okuyabilirsiniz.

Sabahattin Çankaya’nın “Dua” sı;

Adımı çıkarma rabbim kötüye

Namussuza, şerefsize, katıya

Beş paralık koltuk ve ikbal için

Aman sürme, haysiyetim çatıya

(Rahmetle anıyorum)

 *

Petöfi’nin Öğüdü

Macar şair Sandor Petöfi, nehrin karşı kıyısına geçmek zorundaydı ama hiç parası yoktu. Sandalcıya,

- Arkadaş, dedi. Sana verecek param yok, ama istersen 
çok güzel bir öğüt verebilirim. 
Kayıkçı, kabul eder ve karşıya geçerler. Petöfi, kıyıya adımını atar atmaz verir öğüdünü:
- Bana yaptığını başkalarına yapma, yoksa aç kalırsın...

*

Emeklilere Gazel

Elde yok, avuçta yok, tamtakır emekliler

Çekiyor tevekkülle “ya sabır” emekliler.

        Borç gırtlağı aşınca, zamlara bakıp bakıp

        Göbek atıp oynuyor şen şatır emekliler.

Halini anlayan yok, derdini dinleyen yok

Hicranını göklere anlatır emekliler.

        Dili varıp söylese nasıl yaşadığını;

        Mezardaki ölüyü ağlatır emekliler.

Bilirim; her devirde nasibiniz daima

Ya kırk satır oldu ya kırk katır emekliler.

        Emekli olmaya gör; böyledir dünya

        Mutlak gelen gideni aratır emekliler.

Çektiğiniz çileyi anlatabilmem için;

Yetişmez, yazsam daha bin satır emekliler.

(Ümit Yaşar Oğuzcan)

*

İnsan Sevgisi

İnsanlar arasında

En büyük bağ sevgidir.

Sevgiyi öğrenmeli,

Önce çocuklarımız.

Ana, baba, kardeşler

Sevmeli birbirini…

Unutmamalı asla

Baş tacı öğretmeni.

Genişler çemberimiz;

Hısım-akraba, eş dost…

Koskoca milletimiz,

Tüm dünya insanları…

Sevgiye açız biz.

Sevgi, yüce anahtar,

Her kötülüğe kilittir.

O yoksa bir toplumda,

Her melânet beklenir.

(İsmail Kara)

*

Lâfı mı Olur?

Ne istersin dedim, gökteki ayı;

Böl getir diyorsun lâfı mı olur…

Kalbinde hükümsüz olan sevdayı;

Bul getir diyorsun lâfı mı olur…

(Ali Altınlı)

*

Birliktelik Modası

Birliktelik koymuşlar fuhuşun adını;

İnançtan yoksunların mezhebi olur geniş.

Katıra “Baban kimdir” diye sormuş nüfusçu;

Utanıp sıkılarak, “At, dayım olur” demiş.

(Fazıl Bayraktar)

*

Her Şeyimsin Sen

Sevgisiz geçen gün gecedir bence,

Sevişen gönüller yücedir bence,

Sevilen her kadın “Ece” dir bence,

Sevgilim, bir tanem, her şeyimsin sen!

(Enver Tuncalp)

*

Üç dost vardır

1.incisi; ekmek gibidir, her gün ararsınız.

2.incisi; ilâç gibidir, lâzım olunca ararsınız.

3.üncüsü; mikrop gibidir, o gelir sizi bulur.

*

Röportaj

Kaç tür hokkabazlık, kâhinlik varsa

Kaç şeytanlık varsa, kaç cinlik varsa

Dünyada ne puştluk, ne hinlik varsa

Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.

(Abdurrahim Karakoç)

*

“Umut” dan

Bu viran bahçede bir gün

Kim bilir belki on, belki bir

Kelebek uçar, gül açabilir

Aldırmasam deli olacağım

Ama umut, bin yaşamak gibidir.

(Yükselecek Demirel)

*

ABD Ülkelerinde Bazı Yasaklar

-Pantolonun arka cebinde dondurma bulundurmak yasak. (Alabama)

-Eşeklerin küvette uyuması yasak.(Arizona)

-Balıkları sarhoş etmek yasak.(Ohio)

-Kadınları gıdıklamak yasak.(Vırgınıa)

-Bir atın üzerinden balık tutmak yasak.(Utah)

-Çocukların kilisede geğirmesi yasak.(Nebraska)

*

Sandılar

Dürüst ve mert olup, doğru davrandıkça

Politikadan, uzak sandılar bizi.

Çözülüp dökülmeyince, yerli yersiz,

Ucu kaybolan yumak sandılar bizi.

Her yerde, onlar gibi konuşmayınca,

Hepten dilsiz mi, dilsiz sandılar bizi.

İki üç yüzle, çıkmayınca ortaya,

Yüzü renksiz mi, renksiz sandılar bizi.

İyimser olup, sevince insanları

Pazarlarda gezmemiş sandılar bizi.

Dost sanıp, candan el uzattıklarımız,

Selam verip, alamaz sandılar bizi.

(İsa Kayacan)

*

Neyzen Tevfik ve Peyami Safa

Doktorlar kesin olarak içkiyi yasaklarlar Neyzen Tev­fik'e.  O günlerde Peyami Safa ziyaretine gider.

Odanın kö­şesinde büyük bir fıçı şarap görünce şaşırır tabii. Dayanama­yıp sorar, 
- Bu ne üstat, hani sen artık içmeyecektin? Neyzen Tevfik istifini bozmaz: 
- Ne yaparsın oğul, içmezsem kuvvetten düşüyorum. 
- Peki içkinin ne faydası oluyor? 
- Olmaz olur mu? Mesela bu fıçı buraya geldiğinde yerinden kaldıramıyordum. Ama şimdi tek elimle bile kaldıra­bilirim!..

*

Saadet

Bu akşam ilk olarak ağladım,

Bekâr odamın penceresinde.

Hani ev bark? Hani çoluk çocuk?

Ne geçti elime bu hayatın

Meyhanesinde, kerhanesinde?

Yatağım her gece böyle soğuk.

Saadet ömrün neresinde?

(Cahit Sıtkı Tarancı)

*

Bahar Değdi

Ne oluyor kuzum şu deli kıza?

Bir bulut gözlerinde, bir rüzgâr içinde.

Dalıp dalıp gidiyor, ay ışığına, yıldıza.

Sonra bir hırçınlık, ya da neşe;

Belli ki nazar değil, bahar değdi kıza.

(İbrahim Minnetoğlu)

*

Atatürk’ten İnciler

“İnsaf ve merhamet dilenmek gibi ilke yoktur. Türk milleti, Türkiye’nin

gelecek çocukları, bunu, bir an hatırdan çıkarmamalıdırlar”.

“Memleket işlerinde, millet işlerinde, gerçek işlerde duygulara, hatıra,

Dostluğa bakılmaz”.

“Hükümetin varlığının sebebi, memleketin asayişini, milletin huzur ve

rahatını temin etmektir”.

“Bu memleket tarihte Türk’tü, hal de Türk’tür ve ebediyen Türk olarak

yaşayacaktır”.

*

Sır

Çilingir sofrasında cacığa kaşık sallayan biri;

-Şu sarımsak çok mübarek şey, bol bol yemeli, sağlığın sırrıdır demiş.

Ahmet Rasim;

-Evet, öyle bir sır ki, geceleri neyse, gündüzleri vapurda, tramvayda bu

sırrı saklamak çok zor.

*

Götürme Sanatı

Küçük çalıp,

Kodesi boylayacağına

Büyük çal

Leyleği havada gör

İstikamet Amerika!

(Tahsin Şentürk)

*

Ecevit demişti ki

“Türk halkının uyanıklığı ülkemizin ve demokrasimizin üstüne çöken

kâbusu kısa zamanda dağıtacaktır” (01.06.1975 Siirt)

*

Dursun Elmas hoca’dan

Hayat su misali akıp gidiyor,
Mümkün mü zamanı geri döndürmek?
Ömür denen vade aha bitiyor,
Son deminde olsun yaşamak gerek…

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI KUTLAMASI

TÜRK MİLLETİNİN EN ONURLU MÜCADELESİNİN SON BASAMAKLARINDAN BİRİ OLAN

BÜYÜK TAARRUZUN BAŞARIYLA NOKTALANDIĞI 30 AĞUSTOS ZAFERİNİN 91.YIL DÖNÜMÜNÜ

KUTLUYOR, VATAN UĞRUNDA KANINI VE CANINI VEREREK BİZE BU GÜNLERİ BAHŞEDEN;

BAŞTA ULU ÖNDER MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE SİLAH ARKADAŞLARI İLE TÜM ŞEHİTLERİMİZE

RAHMET DİLİYORUM. 

NE MUTLU TÜRK MİLLETİNE!

NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!

PAZAR KEYFİ - 7

PAZAR KEYFİ – 7

Dostlar, bu günde seçtiklerimizle  buradayız.

Mehmet Çınarlı diyor ki

Türk Edebiyatında çıkardığı HİSAR dergisi ile bir ekol oluşmasına da sebep olan

Hocam Mehmet Çınarlı’yı ölüm yıl dönümünde (19.08.1999) rahmetle andık. O’nun

da çok veciz sözleri vardı.Yalnız bir sözünü buraya alıyorum;

“Bence gerçek sanatkâr, kederi anlatırken bile, insana bir huzur, bir ferahlık verebilen

kimsedir (Şubat 1953)”.  

*

Munis Faik Ozansoy

O hem iyi bir şair yazar, hem de bürokrattı. İnsanların yaptıkları karşısında, bir şiirde şöyle sitem eder;

Bu mu yarattığın insan,

Üstün yaratık bu mudur?

Sen ona insan diyorsan,

Beni hayvan yap, ne olur.

*

Cahit Sıtkı Tarancı

Şair Tarancı da, şikâyetçidir insanlardan… Nitekim bir şiirinde şu dörtlük vardır;

Bendim hayal üstüne hayal kuran

Gözüm kapalı olduğu zamanlar,

Benim başını taştan taşa vuran

Sandığım gibi değilmiş insanlar.

*

Ahmet Tufan Şentürk

Rahmetli şair Ahmet Tufan Şentürk’e göre, bütün kötülükler ayrılıktan, gayrılıktan, yani ayrımcılıktan kaynaklanıyor ve diyor ki;

Neden parça parça dünya

Burası doğu, orası batı

Neden ayrı dilde, dinde insanlar

Neden beyaz, kızıl, sarı, kara

Bu şehirler, bu sokaklar, bu insanlar

*

Fazıl Bayraktar

Emekli general şair ve yazar Fazıl Bayraktar’a göre ise, insanlar hep çocuk kalmalı;

Büyümeyin çocuklar, daima çocuk kalın!

Büyüyen bozuluyor, siz yine çocuk kalın!

Büyüdükçe insanlar gizlenip saklanırlar,

Aydınlık dünyanızda siz yine açık kalın!

*

Büyüklük

Başın büyük olmasıyla olunmaz büyük,

Büyük başlar ancak zayıf gövdeye yük.

Büyüklüğü başta arama beyindedir,

Büyüklük her insanın kendi elindedir.

(Ömer Sağlam)

*

Köşeli Kalabilmek

Hocam Mehmet Çınarlı bir yazısında şunları söylüyor; “Cemiyetimizde yuvarlak insan öyle rahat; köşeli kalabilmekse o kadar güç ki! Bütün şartlar size renksiz olmanızı; şahsiyetinizi, prensiplerinizi bir kenara bırakmanızı; hiçbir fikre, hiçbir

İdeale bağlanmamanızı emrediyor”. (Nisan 1962)

Elli yıl sonra değişen ne ki?..

*

Veraset İlâmı

Neyim varsa parsel parsel yaptılar,

Kimine fazla, kimine az düştü.

Döğüş, kavga birbirinden kaptılar,

Kimine tavuk, kimine kaz düştü.

(Ömer Sağlam)

*

Ha o mu?

Bir doktor ağabeyim, benim maliyede çalıştığım yıllarda şu fıkrayı anlattı;

“Adamın biri ölmüş ve cennete gitmiş. Bir de ne görsün, en üst mevkide bir ayı

duruyor. Yeni gelenin şaşkınlığını görenler;

-Neden şaşırdın? Diye sormuşlar. O da;

-Her şey iyi de bu ayının orada ne işi var? Ötekiler cevap vermişler;

-Ha o mu, bir maliyeci yemiş de”.

*

Bursa’lı Aşık Halil

Eski saz şairlerinden Bursa’lı Âşık Halil’den bir dörtlük;

Sevdiğim girmiştir onbeş yaşına

Boyalar çekinir hilâl kaşına

Sevdasın düş etti benim başıma

Bu derdime çâre olur mu bilmem.

*

Şüpheciyim

Ölüm yıl dönümünden dolayı hocam Çınarlı’dan çok söz ediyorum amma,

son olarak bir alıntı daha sunuyorum; “Şüpheciyim. Yazı yazdığım kâğıdın

beyaz olup olmadığını sorsalar, ışığa tutup iyice bakmadan cevap vermem.

İyi, kötü, namuslu, namussuz, vatansever veya vatan haini sıfatlarını bir

İnsana kolay kolay yapıştıramam. Böyle bir karara varmam için, o kimseyi

tekrar tekrar tecrübe süzgecinden geçirmem, yapıp ettiklerini, yazıp

söylediklerini iyice incelemem gerek”.

Çınarlı’nın aksine her devirde insana kolayca damga vuranlar çıkmıyor mu?

*
Celal Bayar (16.05.1883-22.08.1986)
3.Cumhurbaşkanımız Celal Bayar'ı, ölüm yıl dönümünde rahmetle anıyoruz.
Demişti ki, "Atatürk'ü sevmek, millî bir ibadettir".  O'nu anlayabilenler, bu sözü 
çok iyi kavrayabileceklerdir. 
*
30 Ağustos Zafer Bayramı
Türk  Milletinin kurtuluşunda çok önemli bir yeri ve gurur kaynağı olan 30 Ağustos
Zafer Bayramını kutlarken Atatürk ve silâh arkadaşlarını, cümle vatan şehitlerini
de rahmetle anıyoruz.
   

Pazar Keyfi - 6

P A Z A R  K E Y F İ - 6

  

   Bu pazar günü de seçtiklerimle sizlere bir nebze hoş vakit yaşatabilirsem, sevinirim.

  

   Sakal

   Seni keseceğim sakal

   Saygı göstermiyorlar artık

   Sözümü dinlemiyorlar eskisi gibi

   O devir geçti.

  

   Bu gidişle seni

   Ele verme tehlikesi de var

   Bakarsın bir gün

   Yapışır mahallenin çocukları

   Belki kasap, belki de bakkal

   En iyisi yolunmadan

   Seni kesmeli sakal.

   (Basri İmece)

   *

   Kaçış Nedeni

   Karşısında süklüm, büklüm duran Temel'e yargıç sorar;

   - Karın kafana bir iskemle attı diye evden kaçmışsın ve

   bir daha dönmemişsin... Neden kaçtın evlâdım?

   Temel;

   - Haçim pey, kaynanam masaya dil dik pakmaya paşlamıştu.

   *

   Ne İştir?

   Elini öyle vermişsin ki,

   Kolunu da veriyorsun.

   Bu nasıl düzen, ne iştir,

   Buna akıl mı diyorsun?

   *

   Yalakaca

   Hayatımız aldatmaca,

   Yanmaz ocak, tütmez baca...

   İnsan olmayı unuttuk,

   Yaşıyoruz yalakaca...

   (Emine Sönmez)

   *

   Azrail

   Hoca ağır hasta yatıyordu,

   Karısını çağırıp çatıyordu;

   - Haydi hanım güzelce giyin!

   - Olur mu sen hastayken beyim?

   - Sözlerim boşuna değil,

   Belki sen beğenir azrail.

   *

   Çevre Raporu

   Şu dünyanın ortasına acilen,

   Tüm canlı varlıklara hitaben

   Dikmeli bir tabela

   Ve yazmalı kocaman harflerle

   "Dikkat, insan var".

   (Tahsin Şentürk)

   *

   Türbe Yürek

   Gönül bereketi, olanı vermek!

   Sevgiyi anlamak ve sevebilmek!

   "Seviyorum" diyen girdi kapımdan,

   Gelen dert bağladı, türbe bu yürek...

   (Fikret Sezgin)

   *

   Özlü Sözler

   - Dostlarınıza bir gün düşmanınız olabilecekmiş gibi,

   düşmanlarınıza da bir gün dostlarınız olabilecekmiş

   gibi davranın!

   - Ormansız ve ağaçsız toprak vatan değildir. (Atatürk)

   - Okul genç beyinlere, insanlığa saygıyı, millet ve ülkeye

   sevgiyi, bağımsızlık onurunu öğretir. (Atatürk)

   *

   Keyfinizi kaçırmadan, bu hafta da bu kadar. İyi bir pazar

   günü diliyorum. Saygılarımla. İsmail KARA

PAZAR KEYFİ - 5

PAZAR KEYFİ  - 5

Değerli dostlar, bu haftaki pazar keyfi notlarımızı sunuyorum. (İsmail Kara)

Bu Adamlar

Bu adamlar ki,

Bir türlü doymuyorlar.

Başladılar mı,

Mangalda kül koymuyorlar.

Değirmenin suyu

Nerden geliyor, sormuyorlar.

Bu adamlar ki,

Bir türlü doymuyorlar.

Oyunlar inceden inceye

Kar gibi yağıyor.

Bu adamlar ki,

Karşısındakileri

Gerçekten 

Kör ve topal sanıyorlar.

(İsa Kayacan)

*

Sol Bacak

Yaşlı antrenör doktora gitti.

-Sağ bacağımda müthiş bir ağrı var, dedi.

-Neden oluyor acaba? 

Doktor;

-Yaştan efendim, yaştan.

Antrenör;

-Ama doktor bey, sol bacağımda aynı yaşta,

O neden ağrımıyor?

*

Başkalaştı

Düşünceler ikiz doğurdu,

Fikirler çoğaldı iş başkalaştı.

Zaman şaşı geldi öküz doğurdu,

Mevsimler değişti, kış başkalaştı.

Güven öldü mezarı da bulunmaz,

Mertlik gayıp oldu haber alınmaz,

Gayrı bu dünyaya güven olunmaz,

Hayalet çoğaldı, düş başkalaştı.

Haklı haksız birbirine karıştı,

İhtiras koçları hırsla vuruştu,

Menfaat yoluğu yaman yarıştı,

Yuvalar dağıldı, kuş başkalaştı.

(Sefil Selimi, rahmetle anıyoruz)

*

Mevsim

Bir maçta hakem ofsaytdan gol verince, sahaya

Elma ve armut yağmaya başladı. Bir taraftar;

-Hakem şükretsin ki, kavun karpuz mevsimi değil.

*

Bugün Bize Hoş Geldiniz

Tarihler boyunca bir milletiz biz
İlimce dünyaya vermiştik bir hız
Büyük bir babanın torunlarıyız
Bugün bize hoş geldiniz erenler

Hisse alın Çırakman'ın sözünden
Zerre kaçmaz ariflerin gözünden
Kemal Atatürk'ün aydın izinden
Bugün bize hoş geldiniz erenler

*

Anlatamıyorum

Ağlasam sesimi duyar mısınız,

Mısralarımda;

Dokunabilir misiniz

Gözyaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,

Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu

Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum;

Her şeyi söylemek mümkün;

Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;

Anlatamıyorum.

(Orhan Veli)

*

Çar Çur

Öğretmen ;

-Zeynel söyle bakalım… Beşbin liran var. 1000 lirasını Ali’ye, 500 lirasını

Cem’e, 3000 lirasını da Ayşe’ye versen; geriye ne kalır?

Zeynel;

-Babamdan bana kocaman bir azar…

Öğretmen şaşkın ve merakla;

-Anlamadım, neden babandan azar kalırmış.

-Bana her zaman “paranı çarçur etme” der öğretmenim!

*

Daktilo Makinesi

Tuşların parmaklarım altında

Ne kadar haşin…

Peki,

Sabahat’ın elinde

Neden yumuşak sesin?

Cevap ver daktilo makinesi,

Yoksa sen

Erkek misin?

(Basri İmece)

*

Hacı Bayram Velî’den

Yüce dinine can-dost,

İki dizinle değil;

Temiz gönülle bağlan,

Tekmil gönülle eğil.

*

En faydalı, en kutsal

Serveti bulan kim?

Canlar, en büyük servet

Yeryüzünde ilimdir.

*

Doğruluk bir imrenilecek hâlet,

Hak yolu tut, şerre hiç olma âlet,

Terazi ol, kul hakkını iyi tart,

Doğru, temiz yolda olur asalet.

*

Ecevit dedi ki;

“Bizim hükümet ve siyaset anlayışımız, ancak yapabileceklerimizi

söylemeyi, yapamayacaklarımızı söz vermemeyi ve söz verdiğimizi

mutlaka yapmayı gerektirir”

Gün Doğmadan

Fethi Bolayır’ın “Gün Doğmadan” adlı şiirinden bir bölümü sunuyorum;

Gönüllerde nur, gözlerde geleceğin aydınlığı,

Sönmeden ebedî sonsuzluğa gidecek.

Rütbe bize hiç, taltif istemeyiz.

Eğmeyiz boyun, öpmeyiz el etek

Atatürk bize başbuğ, milliyetçilik nişandır.

Gün doğmadan biz doğacağız

Anadolu’nun dört ufkunda birden.

Ne şimalin rüzgârı, ne cenubun lodosu

Esmeyecek dağımda, ovamda,

Gün doğmadan biz eseceğiz,

Anadolu’nun bağrında…

(Fethi Bolayır – Gün Doğmadan adlı eserinden)

*

“Yeller esti, savruldum gittim,

Tutunayım derken hayat yaprağına” (Fethi Bolayır)

*

Üç Zaman

Dilbilgisi dersine zamanları anlatan öğretmen dersin sonuna doğru

çocuklara soruyordu “Geçmiş zaman nedir”, “Dili geçmiş zaman nedir”,

“Şimdiki zaman nedir” vb… Sorularına istediği yanıtları alamayan

Öğretmen elini uzatarak;

-Sen söyle bakalım Yılmaz, kaç zaman varmış?

-Üç zaman vardır, öğretmenim!

-Söyle bakalım!

-Sabah, öğle, akşam…

*

Öğretmen Bilmiyor

Hasan okul dönüşünde babası ile konuşurken;

-Bizim öğretmen bir şey bilmiyor baba!

Babası;

-Olur mu oğlum öyle şey? Yoksa öğretmen olamazdı.

-Fakat baba hep bize soruyor; bu nedir, bu nedir diye…

*

Çöpçü Onbaşısı

Bizim Ali küçükken ona sorarlardı;

-Büyüyünce ne olacaksın Ali?

Ali;

-Çöpçü onbaşısı…

(Çöpçülere dikkat eden Ali’nin, onlara talimat veren çöpçü onbaşısı

dikkatini çekmiş meğer).

 *

Yasadan Önce

Nalan öğretmen sınıfa girince öğrencilere sorular yöneltir ve sonra

derse başlardı. Bir gün hemen şu soruyu sordu;

-Dünya üzerinde nasıl duruyoruz biliyor musunuz? Yanıt alamayınca

Kendi cevapladı;

-Yerçekimi yasası sayesinde…

Canan parmak kaldırdı ve sordu;

-Peki öğretmenim, bu yasa çıkmadan nasıl duruyorduk?

*

Medya

Rahmetli asker şair Hüseyin Çelikcan’dan bir dörtlük;

Mesele önemli, problem çetin1

Ayrılması zordur, tırnakla etin!

Her gün içimizi karartıp durur,

Haberleri medya denen illetin…

*

Bayram Tebriği

Manevi babam şair Ahmet Tufan Şentürk’den

1983 yılında bir bayramda bana gelen tebrik;

Dilerim ki tüm insanlar,

Yuvasında mutlu olsun!

Yılbaşı, bayram ne demek?

Her gününüz kutlu olsun!